deep end


otelde bekleyiş bazen uzun sürer bazen beklediğinizden kısa.beklemekten başka çareniz yoktur.gidemezsiniz.gidecek yeriniz yoktur.gitmek istemezsiniz ya da gitmenize izin vermezler.sadece beklersiniz yalnız yolculuk eden kadınların sizin kapınızdan girmelerini.

bazen kapı açılır ve kadın içeri girer bavuluyla.resepsiyona ulaşana dek yani benimle konuşana dek onun hakkında bir fikir edinmem gerekir.giysileri en iyi ipucunu verir,sonra yürüyüşü ve saçlarının kesimi.beğendiysem diğer müşterilere gösterdiğim ilgiden daha farklı bir ilgi gösteririm.gözlerinin içine tuhaf bir bakış fırlatarak gece yattığında beni hatırlamasını sağlarım."sizin için çok güzel bir oda hazırladık efendim"diyerek anahtarını uzatırım.

asansöre doğru ilerler ve ben onun yürüyüşünü izlerim.sonra yerime oturup beklerim.gecenin olmasını.saatlerin ilerlemesini beklerim.

kadının canı sıkılır bazen ve konuşmak için birilerini arar ve resepiyona gelir."okumak için ne tür kitaplarınız var?"

ben resepsiyonun arkasından seçtiğim kitapları getirip kadına tavsiyelerde bulunurum.böylece konuşma başlar ve sabahın ilk ışıklarına dek sürer.

"yaşamak için kendini öldürmen gerekir ve sen bunu çok iyi beceriyorsun"demişti bu yalnız kadınlardan bir tanesi.gülümseyerek şöyle demiştim:"sayenizde"

No comments: